Van’dan alınan haberlere göre, buradaki çarpışmalarda kısa bir süreliğine de olsa Ermenilerin üstünlük sağlamaları bu şehirdeki ermeni halkın yeterli silah ve patlayıcı maddeyle donandıklarına işaret ediyor. Türk yetkililerin bildirdiğine göre ölen kişiler arasında çok sayıda Rus giysililere rastlanmış. Pastırmacıyan isimli malum birinin hemşerileri arasında Rus çıkarları için kuvvetli fesat yaydığı ermenilerce de inkâr edilmiyor. Bu tehlikeli kışkırtıcının Van’daki Osmanlı Bankası’na düzenlenen saldırıyı da yönettiği geniş çevrelerce biliniyordu. Bu kişi meşrutiyetin ilanıyla buraya geri dönüp milletvekili oldu, daha sonra yeniden seçilemediği için Rusya’ya gitti. Son haberlere göre bu ayın 8’inden) ermeni çeteleri Van’dan hareketle birçok kez Ruslarla birleşmeyi başarmışlar.
Ermeni Patrikliği Kayseri’de bulunan bombalar hakkında Amerika'dan dönerek Everek’e yerleşen bir Ermeni'nin bu bombaların üretimini yaptığını, bombalardan üç adet ürettiğini, dördüncüsünü üretirken de patlama sonucu öldüğünü bildirdi. Üç bomba öbür Ermeniler tarafından saklanıp, polisin bombaların yerini tesadüfen öğrenmesiyle ele geçirilmiş. Yapılan araştırmada 24 boş kovan daha oradaki ermeni kilisesinin çatısında ele geçirilmiş. Bu olay Şubat ayı başında meydana gelmiş. O tarihten bu yana muhtemelen başka bombalar da ele geçirildi. Kısa süre önce İçişleri Bakanı Kayseri’de ele geçirilen bomba sayısının 400 dolayında olduğunu söyledi. Ayrıca Diyarbakır’da da benzer bombalar ele geçirilip Van’a, ayaklanma çıkaranlara karşı kullanmak üzere gönderilmiş.
Ermeni halkının doğu eyaletlerinde silahlı olduğu Ermeniler tarafından itiraf ediliyor. Sözde bu silahlar Kürt çeteleri ve diğer ayak takımına karşı kendilerini savunmak için kullanılıyormuş. Ancak bu silahların uzun süredir Ermeni Devrim Komitesi tarafından buralarda yığıldığı muhtemel.
Yetkililer mutlaka Zeytun’daki ermeni halkının da yabancıların kışkırtması sonucu hükümete karşı silahlı direniş göstermek için dürtüldüğünü tahmin ediyordur.
Ermeni hareketinin son haftalarda, hükümeti bu doğrultuda sert bir baskı politikası izlemeye iten, kaygı uyandıracak bir yapıya büründüğü bir gerçek.
Buradaki ve örn. Vali’nin bir Ermeni ayaklanmasının delillerini elinde bulundurduğuna inandığı Erzurum veya Antep gibi yerlerdeki yığınsal tutuklamalar, bu yolla liderlerini yitiren komitelere ve Taşnaksutyun Partisi’ne yöneliktir.
Zeytun’da halkın bir bölümü ağırlıklı olarak Konya’ya nakledildi. Aynı önlem Sivas ve Suriye’nin bazı kuzey kesimleri için de uygulama aşamasında.
Burada, başkentte birkaç gün önce halkın elinde bulunan her türlü silahı teslim etmesi istendi.
Müslüman halk arasında da gittikçe çoğalan öfke sonucu, alt düzeydeki yetkililerce sakin duran öğelerin ezilmesi ve tecavüze uğraması kaçınılmaz olacaktır. Ancak duyulan yoğun kaygıya rağmen burada şimdiye kadar bir kıyım yaşanmadı. Ne Zeytun’da, ne Maraş’ta, ne Antep’te ne de Erzurum ‘da bir kıyım yaşanmadı. Hükümet gelecekte de herhalde bir kıyım yapılmasını önleyecektir.