İ'dâm Karârı
Dîvân-ı Harb-i 'Örfî Riyâseti'nden: Zor Sancağı'na tehcîr edilen Ermeniler'i katl ve imhâ ve mallarını gasb ve yağmâ eylediği iddi'âsıyla maznûn-ı 'aleyh [sanık] olup hâl-i firârda [halihazırda firarda] bulunan Zor Mutasarrıf-ı Esbakı [eski mutasarrıfı] Zekî Bey hakkında icrâ kılınan muhâkeme netîcesinde, mûma-ileyhin [adı geçenin] Memâlik-i 'Osmâniyye'nin [Osmanlı memleketlerinin/İmparatorluğu’nun] Bilâd-ı Muhtelifesi'nden [muhtelif memleketlerinden] Zor Sancağı'na tehcîr ve iskân edilmiş olan birçok Ermeniler'i çetecilerden tertîb ve teşkîl eylediği atlı ve yaya çeteler ma'rifetiyle ve tekrâr tehcîr bahânesiyle mahâll-i sâ'ireye [diğer bölgelere] sevk ederek esnâ-yı râhda [yolda giderlerken] kendisi de hâzır bulunduğu halde mağdûrîne [mağdurlara] 'alenen tehâcüm [topluca hücum] ile üzerlerinde bulunan nukûd [nakitlerini] ve huliyyât [altın ve benzeri ziynet eşyalarını] ve mallarını nehb ve yağmâ [yağmalamak] ve birçoğunu da (Habur) Havzası'nın mecrâ yerlerinde gâyet fecî' bir sûrette katl ve imhâ ettirdiği müslim gayr-i müslim birçok şühûdun [şahitlerin] kasem [yemin] ve 'ale'd-derecât [sırasıyla] vâki' olan şahâdâtı [şahitlikleri] ve evrâk-ı tahkîkiyye mündericâtı [tahkikat evrakı içeriği] ve kendisinin hâl-i firârda bulunması gibi delâ'il [deliller] ve karâ'in-i kânûniyyeden [kanunî ipuçlarından] mütehassıl [oluşan] kanâ'at-ı vicdâniyye [vicdani kanaat] ile mertebe-i sübûta [gerçeklik derecesine] vâsıl olduğundan [ulaştığından], mûma-ileyh [adı geçen] Zekî Bey'in ol vechle [o yüzden] gasb ve gâret [gasp ve yağma] ve katl-i nüfûs [insanları katletmek] fazâyihinin [alçaklığı gerektiren işin] fâ'ili olmak üzere mücrimiyyetine [cezalandırılmasına] ve Mülkiyye Cezâ Kânûn-nâme-i Hümâyûn'un Kırk Beşinci Mâddesi delâletiyle ve 'Askerî Cezâ Kânûnu'nun 173'üncü ve Mülkiyye Cezâ Kânûnu'nun 170'inci Mâddeleri'ne tevfîkan [uyarak] i'dâmına ve emvâl-i mahcûzesinin [haczedilmiş mallarının] usûlü dâ'iresinde idâre ettirilmesine ve cinâyât-ı mebhûsa [sözü geçen cinayetlere] dahl ve iştirâkleri olduğu evrâk-ı tahkîkiyyede beyân olunan Zor Meb'ûs-ı Esbakı [eski mebusu] Nûrî Efendi ve mûma-ileyh [adı geçen] Zekî Bey'in Mutasarrıflığı zamanında Jandarma ve Nizâmiyye Kumandanlıkları'nda ve Polis Komiserliği'nde bulunmuş olanlarla fecâyi'-i mezkûre [zikredilen facialar] gözü önünde cereyân ettiği halde vazîfeten îfâsına mecbûr olduğu teşebbüsât-ı kânûniyyede [yasal girişimlerde] bulunduğu anlaşılamayan mahalli Müddeî-i 'Umûmîsi [savcısı] haklarında dahi ta'kîbât-ı kânûniyye [yasal takibat] icrâsı zımnında Müddeî-i 'Umûmîlik'e müzekkire tastîrine [yazılmasına] müttefikan [oybirliğiyle] karâr verildi.
7 Şa'bân 338 ve 28 Nisan 336